Oto Haberleri - Son Dakika Oto Haber Güncel Gelişmeler

Otomotiv sanayii batarya yatırımına odaklanmalı

Elektrikli araçların yaşam döngüsü, otomotiv sektörü için yeni fırsatları ve aynı zamanda büyük bir olası kriz riskini de beraberinde getiriyor. 2030 yılına kadar sadece Avrupa’da 12 milyon bataryanın kullanım ömrünün dolacağını ifade eden İTO Elektrikli Araçlar Komite Başkanı ve Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “100 milyar dolarlık yeni bir batarya ekonomisinden söz ediyoruz. Otomotiv sanayii olarak batarya tarafında teknoloji, geliştirme, geri dönüşüm, üretim gibi alanlarda yatırıma odaklanmalıyız” dedi. Elektrikli araçların batarya ömrü ortalama 8 ila 12 yıl arasında değişiyor. Bu durum, sadece Avrupa’da 2030 yılı itibarıyla yaklaşık 12 milyon bataryanın kullanım ömrünü tamamlayacağı anlamına geliyor. Her biri 300 ila 600 kilogram arasında değişen lityum-iyon bataryaların yeniden kullanımı, geri dönüşümü veya güvenli bertarafı; önümüzdeki on yılın en kritik gündem maddelerinden biri olacak. Konuyla ilgili fırsatları ve tehditleri değerlendiren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Bugün yeni bir elektrikli araç bataryasının maliyeti 10.000 ila 20.000 dolar seviyelerinde. Bu maliyet, tüketicileri ya araç değiştirmeye ya da batarya kiralama gibi yeni nesil çözümlere yönlendiriyor.” şeklinde konuştu. Öte yandan küresel ölçekte 2030’a kadar toplamda 50 ila 60 milyon EV bataryasının kullanım ömrünü tamamlaması bekleniyor. Bu da çevresel bir riskin ötesinde, yaklaşık 100 milyar dolarlık döngüsel ekonomi fırsatı anlamına geliyor. Ortalama bir lityum-iyon batarya, yaklaşık 2.500 dolar değerinde geri dönüştürülebilir hammadde içeriyor. BloombergNEF verilerine göre, 2030 yılı itibarıyla geri dönüşümden elde edilecek lityumun, küresel talebin yüzde 20’sini karşılaması mümkün olacak. Bunun yanı sıra, bataryaların ikinci ömür uygulamaları sayesinde sabit enerji depolama sistemlerinde yeniden kullanımı da yaygınlaşıyor. “Bu dönüşüm, sadece üreticileri değil; tedarik zincirinin tamamını etkiliyor. Otomotiv aftermarket sektörü için yeni bir iş alanı doğuyor: İkinci el batarya ekonomisi.” açıklamasını yapan Aşçı “2023 yılında 6,5 milyar dolar olan batarya geri dönüşüm pazarının, 2030’da 19,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Avrupa Komisyonu da 2027 itibarıyla bataryalarda kullanılan kritik ham maddelerin en az yüzde 70’inin geri dönüştürülmesini zorunlu kılmaya hazırlanıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Ülkemizin otomotivde güçlü bir sanayiye sahip olduğunu, ancak yeni fırsatları değerlendirmesi gerektiğini kaydeden Saim Aşçı, “Elektrikli araçlar sadece çevreci değil; aynı zamanda veri odaklı, servis odaklı ve döngüsel ekonomi ilkelerine göre şekillenen bir geleceği temsil ediyor. Bu sürecin kazananı, değişimi erkenden okuyup altyapısını bugünden hazırlayan firmalar olacak. Batarya teknolojileri, ikinci el batarya pazarı, geri dönüşüm ve sabit enerji depolama çözümleri; otomotivin geleceğinde belirleyici olacak. 100 milyar dolarlık yeni bir batarya ekonomisinden söz ediyoruz. Otomotiv sanayii olarak batarya tarafında teknoloji, geliştirme, geri dönüşüm, üretim gibi alanlarda yatırıma yönelmeliyiz." ifadelerine yer verdi. Batarya bakım ekipmanları, yazılım tabanlı Batarya Yönetim Sistemleri (BMS), soğutma çözümleri ve sertifikasyon süreçleri; artık otomotiv sektörünün ayrılmaz bir parçası haline geliyor. İkinci el araç piyasasında ise batarya kapasitesi, motor performansının önüne geçerek temel değerleme kriterlerinden biri oluyor. Bu nedenle batarya test cihazları, mobil diagnostik sistemler, uzaktan izleme teknolojileri ön plana çıkıyor ve servislerin bu alanlarda yetkinleşmesi zorunlu kılınacak. Lityum-iyon bataryaların taşınması ise başlı başına bir uzmanlık gerektiriyor. Ağırlığı 600 kilograma kadar ulaşan bataryalar, özel taşıma izinleri, sigorta düzenlemeleri ve yangın riskine karşı güvenli ambalajlama yöntemleriyle yeni bir lojistik sektörünü beraberinde getiriyor. | 21 Temmuz 2025 : 10.40

Renault Boreal'i Türkiye'de üretme kararı aldı

Renault Duster’ın ardından, yeni SUV modeli Renault Boreal’in de Bursa’daki Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretileceği açıklandı. 2026 itibarıyla üretime başlanacak Boreal, Türkiye’den 50'den fazla ülkeye ihraç edilecek. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem görüşlerini “Türkiye’nin küresel pazardaki rolünü güçlendirmek, OYAK olarak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ülkemizin ekonomik kalkınmasını ve dünyanın önde gelen ekonomi merkezleri arasında yer almasını her şeyden çok önemsiyoruz. Bu yaklaşımla, Renault Uluslararası Oyun Planı 2027 kapsamında, 2023 yılının sonunda açıkladığımız 400 milyon Euro’luk yatırım, Ülkemizde üretilecek 4 yeni modelle Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nın dünyadaki önemli otomobil üretim merkezlerinden biri olması vizyonumuzla attığımız ilk adımdı. Bu yatırımın ilk aşaması olan Renault Duster, yüzde 40’ı aşan yerlilik oranıyla Ülkemizin önemli modelleri arasında yer alıyor. Şimdi ise bu yatırım kapsamında Ülkemizde üretilecek ve dünyada 50’den fazla ülkeye ihraç edilecek olan Renault Boreal, hem otomobil sektörüne hem de Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayacak. Bu kıymetli ortaklık vesilesiyle hayat bulan Renault Boreal'in Ülkemize ve otomotiv sektörüne hayırlı olmasını dilerim” diyerek açıkladı. Renault CEO’su Fabrice Cambolive, ise açıklamasında “Boreal modelimizle birlikte, Renault'nun Uluslararası Oyun Planı bağlamında yeni bir adım atıyoruz. Bu model, beş stratejik merkezimizin katkısıyla uluslararası pazarlara hitap edecek yüksek değerli araçlar sunma arzumuzu yansıtıyor. Boreal, SUV modellerimizle başlattığımız başarı ivmesini devam ettirirken, aynı zamanda taahhütlerimizi yerine getirme ve vizyonumuzu gerçeğe dönüştürme kapasitemizi de yansıtıyor” dedi. Renault Group Türkiye CEO’su Lionel Jaillet da “Renault olarak, uluslararası pazarlara uygun şekilde geliştirilen yeni C SUV segmentindeki modelimiz Boreal'i tanıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İlk olarak Brezilya'da üretilecek olan Boreal, 2026 yılından itibaren Türkiye'de de banttan inecek. Eylül 2024'te satışa sunulan Duster'ın ardından, Boreal ile birlikte Türkiye’ye yönelik Uluslararası Oyun Planı'nın ikinci adımını atıyoruz. Boreal sadece Türkiye'de üretilip iç pazara sunulmakla kalmayacak; Doğu Avrupa'dan Orta Doğu ve Akdeniz havzasına kadar 54 farklı ülkeye ihraç edilecek. Boreal; geniş ve ferah iç mekanı, iddialı dış tasarımı, E-Tech Hybrid motor seçeneği, OpenR Link eğlence sistemi ve Google entegrasyonu ile Türk müşterilerin beklentilerine mükemmel şekilde yanıt veren son derece yenilikçi ve ileri teknoloji bir model olarak öne çıkıyor. Ve daha fazlası da gelecek, çünkü 2027 yılına kadar Oyak Renault Bursa fabrikasında toplam 4 yeni modelin üretileceğini duyurduk. Geriye kalan 2 modelimiz için hazırlıklarımıza devam ediyoruz. Türkiye, Renault’nun küresel stratejisindeki 5 büyük merkezinden biri olarak konumlanıyor ve bu vizyonun temel direklerinden birini oluşturuyor. Güçlü ortağımız OYAK ile birlikte, yerel ekiplerimizi güçlendirerek ve yeni projeleri devreye alarak Türkiye'nin otomotiv ekosistemini desteklemeye devam edeceğiz” dedi. Renault, Uluslararası Oyun Planı 2027 kapsamında uluslararası pazarlara odaklanarak, 3 milyar Euro’nun üzerinde bir yatırımla sekiz yeni model sunacak. 2023 yılının Aralık ayında Türkiye’de düzenlenen toplantıda, bu modellerden dördünün OYAK ve Renault iş birliğiyle Türkiye’de üretileceği kamuoyuna duyurulmuştu. Marka, yüksek katma değerli C ve D segmentlerindeki varlığını güçlendirmeyi hedeflerken, Türkiye bu stratejinin merkezine yerleşiyor. Renault Duster’ın üretiminin ardından, şimdi de Renault Boreal’in Türkiye’de üretilecek olması, bu dönüşüm stratejisinde önemli bir kilometre taşı olarak öne çıkıyor. Boreal’in üretimiyle birlikte, Renault’nun küresel üretim ağı içerisinde Türkiye’nin rolü daha da güçlenmiş olacak. Renault Boreal’in endüstriyel stratejisi iki kıtaya yayılan bir sistem üzerine kuruluyor. Model, Latin Amerika pazarı için Brezilya’nın Curitiba kentinde, Avrupa dışındaki 50'den fazla ülke için ise Türkiye’de Bursa’da üretilecek. Türkiye’deki üretim tesisi, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Akdeniz ülkelerini kapsayan 50’den fazla pazara yakınlığı sayesinde hem lojistik verimlilik hem de üretim maliyetlerinde avantaj sağlayacak. Bu gelişmelerle birlikte Türkiye, sadece bir pazar olmaktan çıkarak Renault için stratejik bir üretim ve ihracat üssü haline geliyor. SUV satışlarının toplam pazarın yarısından fazlasını oluşturduğu Türkiye, yüksek katma değerli Boreal gibi C segment SUV modeller için önemli bir potansiyel barındırıyor. Renault, Boreal ile Türkiye’deki üretim gücünü uluslararası başarıya dönüştürmeyi hedefliyor. Bu vizyon doğrultusunda Renault, 2027 yılına kadar Avrupa dışı pazarlarda araç başına cirosunu 2019 yılına kıyasla iki katına çıkarmayı amaçlıyor. Renault, C segmenti SUV pazarında küresel referans olma hedefini yeni modeli Boreal ile bir adım ileri taşıyor. Boreal, ilk günden itibaren Latin Amerika, Türkiye, Orta Doğu ve Akdeniz pazarlarının özel beklentilerine göre şekillendirilmiş bir model. Güçlü ve dayanıklı tasarımı, teknolojik donanımı ve prestijli duruşuyla dikkat çekiyor. Boreal’in dış tasarımı, Renault’nun yeni tasarım dilini yansıtıyor. 4,56 m uzunluğunda, 1,84 m genişliğinde ve 1,65 m yüksekliğindeki araç, C segmentinin merkezinde konumlanıyor. 2,70 m aks mesafesi ve akıcı siluetiyle hem estetik hem de geniş yaşam alanı sunuyor. 19 inç jantlar, çift renkli tavan, alüminyum koruma şeritleri ve panoramik sunroof gibi unsurlar araca dinamik bir karakter kazandırıyor. Boreal Türkiye pazarı için 24 adede kadar ADAS teknolojisiyle donatıldı. Renault Boreal, 1.3 TCe turbo motor ve 6 ileri çift kavramalı (EDC) otomatik şanzımanla geliyor. Türkiye pazarı versiyonu 138 hp güç üretebiliyor ve 240 Nm torka kadar çıkabiliyor. Versiyona bağlı olarak, Renault Boreal satıldığı pazarlarda segmentindeki en iyi performanslardan birini sunarak 0'dan 100 km/s hıza 9,26 saniyede ulaşıyor. Stop & Start sistemi sayesinde düşük yakıt tüketimi ve emisyon seviyeleriyle dikkat çekiyor. Eco, Comfort, Sport ve Perso modlarının yanında yeni bir akıllı modda sunuluyor. Bu sistem, direksiyon, motor, ses ortamı ve aydınlatmayı sürüş tarzına göre otomatik ayarlıyor. | Renault, 16 Temmuz 2025 : 09.00

Otomotiv ihracı %30 arttı

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisi haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artışla 3 milyar 408 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam, otomotiv endüstrisinin bugüne kadar haziran aylarında ulaştığı en yüksek ihracat oldu. Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alan sektörün haziran ayındaki toplam ihracattan aldığı pay yüzde 16,6 olarak gerçekleşti. Bu yıl ocak-haziran döneminde de otomotiv endüstrisi ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarak yaklaşık 20 milyar dolar (19 milyar 987 milyon dolar) seviyesine ulaştı. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Otomotiv endüstrisi olarak haziran ayında ulaştığımız 3,4 milyar dolarlık ihracat, sektörümüzün tarihi haziran rekorudur. Yılın ilk yarısında ise 20 milyar dolara yaklaşan ihracat hacmimiz ile Türk otomotivinin küresel gücünü bir kez daha ortaya koyduk. Haziran ayında özellikle çekici ihracatında üç haneli artış görülürken, tüm ana ürün gruplarında çift haneli büyüme kaydettik. Almanya’ya yüzde 74, Belçika’ya yüzde 92, Romanya’ya yüzde 55 ve Slovenya’ya yüzde 57 oranında ihracat artışı yaşanması da Avrupa pazarında gücümüzü artırdığımızı gösteriyor” dedi. Haziran ayında binek otomobiller ihracatı yüzde 16 artarak 1 milyar 96 milyon dolara ulaştı. Haziran ayında ülke bazında en fazla ihracat 556 milyon dolarla Almanya’ya yapıldı. Almanya’ya olan ihracat yüzde 74 artarken, Fransa’ya ihracat yüzde 36 artışla 429 milyon dolara ulaştı. Üçüncü büyük pazar olan Birleşik Krallık’a ihracat yüzde 2 artışla 330 milyon dolar oldu. Belçika’ya yüzde 92, Romanya’ya yüzde 55, Slovenya’ya ise yüzde 57 oranında artış kaydedildi. Haziran ayında ülke grupları bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yüzde 42 artışla 2 milyar 527 milyon dolar oldu. AB, haziran ayı otomotiv ihracatından yüzde 74,2 pay aldı. Diğer Avrupa ülkelerine yüzde 11, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi’ne yüzde 42, Diğer Amerikan ülkelerine ise yüzde 94 oranında ihracat artışı gerçekleşti. Orta Doğu ülkelerine ise yüzde 38 ihracat düşüşü kaydedildi. | OIB, 6 Temmuz 2025 : 14.15

Fabia üretimi 5 milyona ulaştı

1999 yılından bu yana üretilen Fabia’nın 5 milyonuncusu, Çek markanın ana üretim tesisi Mladá Boleslav’da banttan indirildi. Bu üretim adediyle Fabia, Octavia’dan sonra Skoda’nın en çok tercih edilen ikinci modeli olarak dikkat çekiyor. Geniş yaşam alanı, “Simply Clever” çözümleri ve pratik kullanımıyla geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşan Fabia, Avrupa başta olmak üzere birçok pazarda büyük beğeni kazandı. İlk kez 1999 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Fabia, yeni platformu, şık tasarımı ve fonksiyonelliğiyle kısa sürede büyük ilgi görmüştü. Bu model, aynı zamanda markanın yeni dönem vizyonunun da simgesi haline geldi. Üretime girdiği ilk yıllardan itibaren farklı gövde tipleri, motor seçenekleri ve donanımlarıyla pazarda kendine sağlam bir yer edinen Fabia, kalite ve sağlamlığıyla dikkat çekti. Dört farklı nesilde milyonlarca kullanıcıyla buluşan Fabia, her nesilde başarısını daha ileriye taşıdı. İlk nesli, beş kapılı hatchback olarak yola çıktı ve kısa sürede station wagon ve sedan versiyonlarıyla çeşitlendirildi. Kompakt ölçülerine rağmen sınıfının en geniş iç hacimlerinden birini sunan bu model, 2003 yılında 1.9 litrelik turbo dizel motora sahip sportif RS versiyonuyla dikkat çekti. İkinci nesil, 2007 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. Daha büyük ölçüler, daha yüksek konfor ve zengin motor seçenekleriyle gelen bu jenerasyon, altı ay içinde station wagon versiyonuyla da ürün gamını genişletti. Bu nesilde ayrıca arazi tipi görünümüyle dikkat çeken Scout versiyonu ve 1.4 TSI motorlu yeni RS modeli de yer aldı. Monte Carlo donanımı ise Fabia’ya daha sportif bir kimlik kazandırdı. 2014’te Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan üçüncü nesil Fabia, modern platformu sayesinde daha geniş ve dinamik bir tasarıma sahipti. Teknolojik donanımlar da bu dönemde ön plana çıktı. Radar sensörler yardımıyla kritik mesafe durumlarını algılayan ve durma mesafesini kısaltmaya yardımcı olan Front Asist, adaptif hız sabitleyici ve sürücü yorgunluk tespiti gibi sistemler Fabia’yı segmentinde daha da iddialı hale getirdi. 2021 yılında tanıtılan dördüncü nesil Fabia ise MQB A0 platformu üzerine üretildi. Yeni Fabia, 4.1 metrenin üzerindeki boyutlarıyla sınıfının sınırlarını aşarken, daha modern sürüş destek ve gelişmiş güvenlik sistemleriyle yollara çıktı. Dördüncü neslin başarısının ardından Fabia üretimi, 2030 sonrasında da devam edecek. 2024 yılında 117 binin üzerinde global satış adedine ulaşan Fabia, sadece bir şehir otomobili olmanın ötesine geçerek ralli dünyasında da kendini kanıtladı. Fabia Rally2, Rally2 evo ve Fabia RS Rally2 gibi versiyonlarıyla kendi kategorilerinde tüm zamanların en başarılı ralli otomobillerinden biri haline geldi. Ulaşılabilir mobiliteye kaliteli bir yaklaşım getiren Fabia, Škoda’nın DNA’sındaki sadelik, işlevsellik ve sağlamlık değerlerini başarıyla temsil etmeye devam ediyor. | Skoda, 19 Mayıs 2025 : 20.10

#Oto

Otomotiv sanayii batarya yatırımına odaklanmalı

Renault Boreal'i Türkiye'de üretme kararı aldı

Otomotiv ihracı %30 arttı

Fabia üretimi 5 milyona ulaştı