COPYRIGHT : 2025 +
Ralli Ajansı'nda yayınlanan bütün haber, fotoğraf, çizim, video vs.'nin Telif Hakları Kanunu çerçevesinde bütün hakları Hoşgör Yayıncılık ve Ticaret Ltd.Şti.'ne aittir. Tamamının veya bir kısmının, her hangi bir teknikle kopyalanması, çoğaltılması, yayımlanması ilgili kanunda belirtildiği üzere yasaktır. Ralli Ajansı, aksi tespiti halinde kişi veya kurumlar hakkında yasal takibat yaptırmaktadır. İmzalı yazıların sorumluğu yazarlarına, yapılan yorumların sorumluluğu ise gönderen kişilere aittir. Ralli Ajansı, imzalı yazılardan ve yorumlardan dolayı sorumlu tutulamaz. -
Copyright© 2006-2025 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Aydın Hoşgör
Capri
Bugün, takvime ayrıca not düştüğüm bir gün!
Nostaljinin dibini gördüm diyebilirim.
Öncelikle, hayli bir zaman aradan sonra,
İstanbul Park’a ayak bastım, havasını soludum.
Dünyada parmakla gösterilen sayılı tesisten biri.
Fakat, motor sesine hasret, ‘hala’..
Yapılar yerinde, asfaltı da.
Garajlardaki belki de tek eksik, takım tabelaları.
*****
İkinci nostaljik durum, belki de kırkbeş yıl geri götürdü beni.
Ford’un lansmanı için padoktan girdiğimde ilk gözüme takıldı.
‘Capri’.. Bayrak kırmızı renkte ‘sıfır’.
17 Yaşlarımdaydım, ilk kez tanıştığımızda.
Tabii ki bugün karşıma çıkanın ‘dedesi’ olur.
Ama benim ‘ilk’ lerimden bir demet derin izleri var bende.
Mesela, ‘ilk’ direksiyon maceram..
Hatta, ilk kaçamağım ve trafikte ‘ilk’ temasım.
Capri’yi benim için ilkler yapan konu, yaş 17, ehliyet hak getire..
Anahtarı ‘saklanılan’ yerde bulup cebe almışım.
Rahmetli babam işte, rahmetli annem benden beklemez..
Ama, alıp anahtarı, çıkmışım dışarı.
Çiftehavuzlar’daki baba evinin çaprazında bir köşk vardır.
Şimdilerde bile müze olarak ayakta.
O vakitler eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın yaşam evi.
Haliyle resmi korumada, kapısında her daim polis var.
Babam, arabayı Almanya’dan alıp getirmişti.
Almanya Ford fabrikasının müdüresinden alınma.
Babada ehliyet var ama kullanmadı hiç.
Şöförümüz vardı, yazlığa ve şehir dışına gidip gelmek için.
Otopark hak getire, araba da Bayar’ın köşkünün köşesinde.
*****
Gençlik cesareti, habersiz, ehliyetsiz git arabayı al.
Direksiyona geç, çalıştır, bas gaza ve götür evden habersiz.
Capri, uzun burunlu, basık yapıda.
Oturunca kaybolduğum bir şekil, kısaca.
Ama, aldım trafiğe çıktım, 18 Mart’tan Caddebostan’a.
O zamanlar yol, şimdiki Migros’un önünde bitiyor..
Sola dön Bağdat’a çıkarsın, düz gidersen plaj..
Hatırladığım, viraja gelmeden önceki düzlükte karşıdan bir otobüs..
Nasıl kerteriz aldığımı anımsamıyorum, gözüm kapalı geçtim yanından.
Çok korkmuştum ama, yalan yok.
Sonra geri döndüm.. arabayı aynı yere koyacağım usulca.
Geldim bizim köşeye. Fakat, boy-mesafe açık ara.
Capri’nin burnu bana göre net değil. Yine de döndüm, ama..
Köşede bakkala bira getiren bir kamyon vardı.
Park halinde, takıldı tamponlar birbirine.
Eğilince tamponu, kamyoncu veryansın.
Bu ara rahmetli annem de balkonda feryatlarda..
Arabayı yerinde görmediği gibi, bir de ‘teması’ görmüştü.
‘Bizim oğlan’ diye seslendi karşı köşteki polise.
Bira kamyonun şöförü dayandı tabii evin kapısına.
Çaylak şöför, ehliyetsiz, bir de tamponu eğdi ya..
Anneme çıkıştı, sırf para koparmak için.
Annem, babama telefon.. Marifetimi aktardı.
Ne yapması gerektiğini sordu, endişe ile.
Baba işten kafasını kaldırıp, verdi yargıyı;
‘Yapacak bir şey yok, ver adama istediği parayı gönder’..
Akşamına zılgıt yedim mi hatırlamıyorum ama,
Eve girdiğimde rahmetli anamın terliğinden sıyırmıştım.
Capri, bu ilk’ lerimden dolayı önemlidir benim için.
Çok kez yazlığa gittik geldik. Hatta Antalya’ya da..
Yıllar sonra babam sattığında hayıflanmıştım.
Çok yıllar sonra ise, bizim Capri’nin torunu çıkınca karşıma..
Nostaljim kabardı. Anılarım canlandı. Fakat;
Ne yalan söyleyeyim, bizimki tam bir efsane idi.
Tek kapı, basık, uzun burunlu, çok havalı.
Şimdiki torun ise tosun gibi, SUV.. Sinmedi içime.
Yıllar sadece insanları değil, otomobilleri de değiştiriyor.
*****
Lansman sabahı İstanbul Park’ta Serdar Bostancı ile, sohbet..
Sabah, Capri ile sosyalde paylaştığımı beğeni yapmış hemen.
Ama lafını da gediğine bırakarak; ‘sen rallicisin,
Kapıda Ford Puma varken, Capri niye?’
Tabii, bu üst satırlardaki anılarımı bilmez ama..
Bunu da ‘yazlığa almadığımın anısı gibi’ diline yapıştırabilir.
Yani, çifte kavulmuş tadında bir durum.
Ama olsun, Capri, benim için özel bir otomobil.
Olsa 1,6 milyonum, tosunu almam, net..
Gider, eski yakışıklığını kalıntısını bulur, restore ettiririm.
Kalın sağlıcakla. | 13 Mayıs 2025 : 18.15