20 Ocak tarihe not düşüldü.
Türk otomobil sporları için bir ‘ilk’ oldu.
İlk kez, bir sporcu kariyeri 50.Yıl’a ulaştı.
1990’lü yıllara Altın Yıllar derim, hep.
Sporumuzun tavan yaptığı dönemdi.
Dönem sporcularının her biri de, bence birer Efsane.
Yaşayanların pek çoğu, bugün köşesinlerinde,
Eski, şaşalı dönemlerindeki ilgiden hayli uzaklar.
Serdar’ın farkı, en başta kendisine ve bu spora..
Yaptığı işe, ailesine, takımına ve çevresine..
Saygı duyup, ayrı ayrı önem veriyor olması.
Dün, gecede birçok kişiden bunlar duyuldu.
Görüntü de zaten eşleşiyordu.
*****
İkinci bir sporcu bilmiyorum, ki..
İlk gününden son gününe her anını arşivlesin.
Ofisinde başta Ralli Dünyası, Pırelli WRC almanağı ve,
Birçok eseri bulundursun, korusun, kollasın.
Geçen yıldı sanırım, ters köşe etmişti beni.
Kırk küsur yılı geçen derginin aşçısı ben.
Ama, ben de olmayan sayılar O’nda!
Üstelik, benim imzam ile.
Nasıl edinmiş benden, inanın hatırlamıyorum.
Ama sıkı maytap geçmişti, lazım olduğunda paylaşarak.
Demek istediğim, onlarca yıldır 300’e yakın dergi sayısında,
Ter akıttım, emek verdim, yaydım, okuttum.
Fakat, ikinci bir Serdar vak’ası hatırlayamadım.
*****
Ki, dergide hep diğerlerinden az göründüğünden,
Kendisine mesafeli olduğumdan hala bahseder, durur.
Fakat, daha fazla yer verildiğini iddia ettiği diğerlerinin,
Bugün ofisinde, evinde, garajında bir tane bile dergi, olmayabilir.
Bunları paylaşma sebebim ise bir değil iki..
Bir, dediğim gibi bir ikinci Serdar bulamadım bu alemde.
İki, ön hazırlık yapmadım ve gafil avlandım ama..
1 Mart’ta dergide bunu kutlayacağız.
50.Yılını tozlu veya tozsuz raflara çıkacak 264. Sayı ile..
50.Yıl’ı tarihe mal edeceğiz.
Belki, benden, bizden sonra kuşaklar değer bilir.
Biz bilemedik, bari izi kalsın değil mi?
*****
Aslında dün geceden bahsedecektim bu yazıda..
Ama söz yine nerelere aktı gitti.
Dün gözüm hep radar gibi taramadaydı.
Kimler vardı, çoğunu haberde okudunuz..
Ama, ya kimler yoktu?
Mesela, önemli bir takım sporcusu ve eski bir başkan yoktu.
Mesela, o yıllardaki rakiplerinden bazıları yine yoktu.
Mesela, takımın eski bazı sporcuları da yoktu.
Serdar, bilirim ki titiz ve planlı yaşar.
Beni bile, son gün, üç kez aradı, sordu, mesajladı.
Eminim ki, gelen diğer herkesi bizzat aramış veya aratmıştır.
Yani, gelmeyenlerin aranmama şansı bence sıfır.
Demek, seveni kadar sevmeyeni de var, herkes gibi.
Gıpta edeni kadar, haset edeni de..
Dile kolay, 50 yıl bu, boru değil.
Belki, önünde veya arkasında olmuşlardır, dünlerde..
Ama, eminim ki kendilerinin de böyle bir gecesi olması..
Kutlanmaları, takdir görmeleri, salon dolduracak miktarda,
Eş, dost, yoldaş, hayran, partner vs’lerinin olmasını,
Hangisi istemez(di) ki?
Üç gün öncesindeki sezon galasını yakinen görmedim,
Fakat, aynı kalibrede olmadığına eminim.
Fuayede, salonda, öncesinde sonrasında hava aynıydı.
Hayret ki, ilk kez bir galada erken çıkanı görmedim.
Misal, 2-3 yıl önce aynı takımın aynı galasında,
Ben bile, ilk çeyrek sonrası kendimi dışarı atmıştım.
Fakat bu kez, farklı bir yapıştırıcı vardı sanki.
50.Yıl aşkına, kimse yerinden kalkmadı.
Dibini gördü ve ‘bitti’ anons edildi, çıktı herkes.
İnşallah diyorum, benzeri başka galalar görmek nasip olur.
Fakat, kalibresi eş bir başka isim gelmiyor aklıma.
Kalın sağlıcakla.
21 Ocak 2025 : 13.00