F1'in yeni yüzü Audi R26 concept
Formula 1’deki ilk yarışına kısa bir süre kalan Audi, Münih’teki Brand Experience Center’da motorsporlarının zirvesine yönelik hazırlıklarının bir ön gösterimini gerçekleştirdi. Marka, gelecekteki seri üretim modellerinde olduğu gibi, pistte ve pist dışında da tavizsiz bir yalınlık anlayışını merkezine alıyor. Audi’nin Formula 1’e girişi, markanın yeni çağındaki en önemli dönüm noktalarından birini oluşturuyor. Formula 1‘in, Audi’nin dönüşüm yolculuğunda yeni bir sayfa açtığını söyleyen Audi CEO’su Gernot Döllner, “Buraya katılmak, markamızın daha yalın, daha çevik ve daha yenilikçi bir yapıya evrilmesi için bir katalizör olacak. Elbette hedefimiz yalnızca Formula 1’de yer almak değil; kazanmak için geliyoruz. Ancak bu zirveye bir gecede ulaşılamayacağının da farkındayız. Bu yolculuk; zaman, kararlılık ve mevcut durumu sürekli sorgulama cesareti gerektiriyor. 2030 yılına kadar Dünya Şampiyonluğu için mücadele etmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Tanıtılan Audi R26 Concept, markanın ilk Formula 1 yarış otomobilinin renk düzeni ve tasarım diline dair net bir ön izleme sunuyor. Tasarım, Audi’nin kısa süre önce duyurduğu yeni marka kimliğine ve bu kimliğin dört temel prensibine dayanıyor: yalın, teknik, akılcı ve duygusal. Formula 1 projesinin markanın yeni kimliğinin öncüsü olduğunu Audi Baş Tasarımcısı (Chief Creative Officer) Massimo Frascella, “Tasarım dilimizi, organizasyonun tüm katmanlarını birbirine bağlayan ortak bir dil haline getiriyoruz. Formula 1 takımı, Audi’nin yeni görsel kimliğini hem pistte hem de pist dışında temsil eden ilk uygulama alanı olacak.” şekilnde bilgi verdi. R26 Concept, titanyum, karbon siyahı ve yeni tanıtılan Audi kırmızısı renklerinden oluşan bir paletle tasarlandı. Minimalist geometrik kesitler, aracın formuyla kusursuz bir bütünlük oluşturuyor. Yeni kimliğin bir parçası olarak Audi, Formula 1’de seçici biçimde kırmızı halkalar kullanarak markanın bu özel varlığını simgeleyecek.
Formula 1: “Vorsprung durch Technik”i küresel Sahneye taşıyan platform
Audi için Formula 1, yalnızca bir yarış projesi değil; markanın teknolojik, kültürel ve girişimsel dönüşümünü temsil eden simgesel bir girişim. Bu program, Audi’nin müşterileri ve çalışanları için aynı zamanda güçlü bir ilham kaynağı oluşturuyor. Formula 1’de tüm takımların uymakla yükümlü olduğu bütçe sınırı (cost cap), ekonomik olarak öngörülebilir bir operasyon çerçevesi yaratıyor. Bu yapı, Formula 1’i geçmişe kıyasla daha sürdürülebilir ve stratejik bir iş modeli haline getiriyor. Bugün 820 milyonu aşkın hayran kitlesiyle Formula 1, dünyanın en popüler spor serisi konumunda. 2024 sezonunda yarışları 1,6 milyar izleyici televizyon ekranlarından takip etti. Bu küresel erişim, Audi’ye marka görünürlüğü, sponsorluk fırsatları ve iş ortaklıkları açısından eşsiz bir platform sağlıyor. Audi’nin gelecekteki Formula 1 takımı, üç güçlü küresel ortakla birlikte ilerliyor: adidas, bp ve isim sponsoru Revolut. Markayla iş birliği yapmak isteyen diğer global markaların ilgisi de giderek artıyor. Audi, Formula 1’e giriş süreci kapsamında 2025’in başında İsviçre merkezli Sauber Group’un tamamını satın aldı. Bu adım, Katar Yatırım Otoritesi (QIA)’nin stratejik yatırımcı olarak projeye katılımını da mümkün kıldı. Takımın yönetiminde Formula 1 dünyasından iki deneyimli isim yer alıyor: Mattia Binotto (eski Ferrari Takım Direktörü) ve Jonathan Wheatley (eski Red Bull Team Manager). Her iki isim de doğrudan Audi CEO’su Gernot Döllner’a bağlı olarak görev yapıyor. Sürücü kadrosunda ise deneyim ve gençliğin birleşimi dikkat çekiyor: Nico Hülkenberg ve Brezilyalı genç yetenek Gabriel Bortoleto. Audi CFO’su Jürgen Rittersberger, Formula 1’in markaya sunduğu fırsatları şu sözlerle değerlendirdi: “Formula 1 yalnızca bir motor sporu değil; aynı zamanda teknoloji, duygu, eğlence ve zorlukların birleşimidir. Bu bileşim, Audi’nin yeni müşteri gruplarına ulaşmasında güçlü bir rol oynayacak. Formula 1’in erişimi sayesinde markamızı özellikle genç hedef kitlelere tanıtmak için benzersiz bir fırsat yakalıyoruz.”
Motorsporu Mirasından Formula 1’e
Motorsporları, Audi’nin DNA’sının ayrılmaz bir parçası. Orta motorlu Grand Prix otomobillerinden quattro dört tekerlekten çekiş sistemine, Le Mans zaferlerinden Formula E ve Dakar Rallisi’ne kadar uzanan bu miras, markanın teknolojik gelişiminin temelini oluşturdu. Audi’nin motorsporlarındaki geçmişi; kararlılık, cesaret, süreklilik ve takım ruhu üzerine inşa edildi. Formula 1 programı da bu geleneği bir üst seviyeye taşıyor. Motorsporlarının zirvesi olarak kabul edilen Formula 1, dünyanın en zorlu test laboratuvarı niteliğinde. Kısa geliştirme döngüleri, hızlı karar zincirleri ve yüksek tempolu teknik süreçler, Audi’nin genel organizasyonu için de örnek teşkil ediyor. Bu açık rekabet ortamı, Audi’ye seri üretim araçları için stratejik öneme sahip iki temel alanda; elektrikli mobilite ve sürdürülebilir e-yakıt teknolojileri alanlarında doğrudan yenilik üretme fırsatı sunuyor. 2026 sezonuyla birlikte yürürlüğe girecek yeni Formula 1 teknik düzenlemeleri, Audi’ye mükemmel bir başlangıç noktası sunuyor. Tüm takımlar, hem şasi hem de güç aktarma sistemleri açısından bu yeni döneme aynı anda uyum sağlamak zorunda kalacak.
Audi, 2022 baharından bu yana Neuburg an der Donau tesisinde Formula 1 güç ünitesini geliştiriyor. Bu tesis, Almanya’daki tek F1 operasyon merkezi olma özelliğini taşıyor. Audi Powertrain, 1.6 litrelik turboşarjlı V6 içten yanmalı motor (ICE), enerji geri kazanım sistemi (ERS), enerji depolama birimi (ES), elektrik motoru-jeneratör ünitesi (MGU-K) ve elektronik kontrol ünitesinden (CU-K) oluşan entegre bir yapıya sahip. Yeni teknik düzenlemelerle birlikte elektrik motorunun ürettiği güç üç katına çıkacak ve içten yanmalı motorla eşdeğer seviyeye ulaşacak. 2026 itibarıyla kullanılacak sürdürülebilir yakıtlar da bu dönüşümün kilit unsurlarından biri olacak. Audi, bu alandaki çalışmalarını 2022’den bu yana yalnızca bp ile yürütüyor. Audi’nin konsept geliştirme süreci 2022’de başladı; iki yıl sonra, tamamlanan güç aktarma sistemi ilk kez dinamik test simülasyonunda başarıyla çalıştırıldı. Yarış pisti testleri 2026 yılına kadar yasak olduğundan, süreç sanal simülasyonlar ve dijital geliştirme araçları ile ilerliyor. Neuburg’daki ilk yarışa hazır güç üniteleri tamamlandı ve Aralık ayı itibarıyla test lokasyonlarına sevk edilecek. Hinwil (İsviçre) tesisinde yarış otomobillerinin geliştirme ve üretimi yürütülürken, Bicester (İngiltere) merkezindeki yeni teknoloji ofisi, takıma “Motorsport Valley” bölgesindeki uzmanlık ve yetenek havuzuna erişim sağlıyor. Üç merkez arasındaki güçlü teknik sinerji, güç ünitesi ile şasinin entegrasyonunda maksimum verimlilik hedefliyor.
Formula 1’de ilk yarış, 2026 sezonu ile başlıyor
Audi Formula 1 takımı, Ocak 2026’da gerçekleştirilecek resmi lansmanla kamuoyuna tanıtılacak. Ocak sonunda Barselona’da yapılacak kapalı test sürüşlerinin ardından, takım 11–13 Şubat ve 18–20 Şubat 2026 tarihlerinde Bahreyn’deki testlerde ilk kez pistte olacak. Audi’nin motorsporlarının zirvesindeki ilk yarışı ise 6–8 Mart 2026 tarihlerinde Melbourne’deki Avustralya Grand Prix’si ile başlayacak. Audi Grubu, premium ve lüks segmentte dünyanın en başarılı otomobil ve motosiklet üreticilerinden biridir. Audi, Bentley, Lamborghini ve Ducati markaları, 13 ülkedeki 22 tesiste üretim gerçekleştiriyor. Audi ve iş ortakları, dünya genelinde 100’ün üzerinde pazarda faaliyet gösteriyor. 2024 yılında Audi Grubu, dünya genelinde müşterilerine 1,7 milyon Audi, 10.643 Bentley, 10.687 Lamborghini ve 54.495 Ducati teslimatı gerçekleştirdi. 2024 mali yılında Audi Grubu’nun toplam geliri 64,5 milyar Euro, faaliyet kârı ise 3,9 milyar Euro olarak gerçekleşti. 31 Aralık itibarıyla Audi Grubu bünyesinde 88.000’den fazla kişi istihdam ediliyor; bunların 55.000’den fazlası Almanya’daki AUDI AG tesislerinde görev yapıyor. Grubun hedefi, güçlü markaları ve çok sayıda yeni modeliyle sürdürülebilir, tamamen bağlantılı premium mobilite sağlayıcısı olma yolunda kararlılıkla ilerlemek.
Audi, 2026 yılında kendi fabrika takımıyla ve Almanya’da geliştirilen hibrit güç aktarma sistemi (“power unit”) ile ilk kez Formula 1’e katılacak. Gelecekteki takım, üç farklı lokasyonda faaliyet gösterecek: Proje için özel olarak kurulan Audi Formula Racing GmbH, güç aktarma sisteminin geliştirilmesinden sorumlu olup Almanya’nın Neuburg an der Donau kentinde yer alıyor. İsviçre’nin Hinwil kentinde yarış aracının geliştirilmesi, yarışların planlanması ve operasyonları yürütülecek. Ayrıca, Birleşik Krallık’ın Bicester şehrinde bulunan UK Technology Office, “Motorsport Valley” olarak bilinen bölgenin merkezinde konumlanarak, Formula 1 dünyasının en yetenekli mühendislerine ve stratejik iş ortaklarına doğrudan erişim sağlıyor. Formula 1, motor sporlarının zirvesi olarak kabul ediliyor ve küresel erişimiyle dünyanın en önemli spor platformlarından birini temsil ediyor. Audi’nin Formula 1’e girişinde belirleyici etkenlerden biri de 2026 yılından itibaren yürürlüğe girecek yeni FIA düzenlemeleri. Bu düzenlemeler, sürdürülebilir yakıt kullanımını ve hibrit güç aktarma sistemlerinde elektrik bileşeninin payının yaklaşık yüzde 50’ye çıkarılmasını öngörüyor.
